40 yıllık pratisyen doktor olan babam önce Bulgaristan Muhacirleri'nin 90 yilinda Türkiye'ye gelmesinde mecburi görev aldi. 1 ay Bulgaristan sinirinda çadır kentte hastalariyla birlikte yaşadı. Ardından 8 yil sonra Kaynaşlı Depremi'nde 1 aydan fazla yine çadır kentte görevlendirildi. Oradaki stres ve üzüntüsü nedeniyle döndüğünde şeker hastalığı ortaya çıktı. Daha sonra Katarakt nedeniyle görme sorunları, tansiyon ve en sonunda Multiple Myaloma kanseri teşhisi kondu. 71 yaşında malulen istemeden emekli olmak zorunda kaldı. Bıraksak 10 sene daha yapardı mesleğini. Ben babamın bizden daha çok hastalarına düşkün olduğunu yüz binlerce kez gördüm. Ben onun yaşadıklarına bakarak çok istemesine rağmen doktorluk mesleğini seçemedim. O hastalarının stresleri üzüntülerini hep yanında taşıyan benim gibi binlerce sağlıkçı ailesi var Türkiye'de. Sizlerin bir askerden polisten farklari yok. Fazlalari var. Babam ve onun gibi bu uğurda sağlık verebilmek için kendi sağlığını kaybeden tüm sağlıkçılarımıza minnettarım. Hepinizin ellerinizden öperim... Tip Bayramınız kutlu olsun. Hiç eksik olmayin...
Alıcı: Tüm Sağlık Çalışanları