Türkiyede corona dan ilk ölüm haberi geldiği gün eşim Ankara da yoğun bakımday dı. Üç gün bilinçsiz yattı. Bilinci yerine geldiğinde ise hastane pandemi hastanesi olarak belirlendiğinden alel acele taburcu edildi. Taburcu olduğunda yapılabilecek bütün tetkikler yapılmış. Uygulanabilecek tedavi uygulanmıştır. Bize hastanın selameti açısından hiç bir yere uğramadan, hiç bir temasta bulunmadan Adapazarı na evimize ulaşmamız tenbih edildi. Virüs eşim için normal insandan kat kat tehlikeli idi.
Lakin eşimde organ yetmezliği vardı, ve bizim sık sık kontrollere, vucüdta toplanan suyun tahliyesi için hastaneye gitmemiz gerekiyordu. Ama hastanelerde muayeneler kısıtlanmış bazı bölümler kapanmış, bazı hastaneler pandemi hastanesi seçilmişti. Açıkçası büyük bir korku sarmıştı beni. Acil bir durumda ne yapacam eşimi nereye götürecektim.
Araştırma hastanesinin takibinde olduğumuz gastroenteroloji bölümünü aradım. Telefonda benimle konuşup istediğiniz zaman telefon edip gelebilirsiniz diyerek beni sakinleştiren sekreterinden tutun, her muayenede büyük ilgi ve dikkatle kat kat maske ve koruyucu kıyafet altında sicim sicim ter dökerek muayene eden bölüm doktor ve asistanlarından, günlük yatış bölümü hemşire ve hasta bakıcılarına, servis hemşire ve hizmetlerine... her birinden rabbim sonsuz kere razı olsun. Bıkmadan usanmadan hertürlü hizmette bulundular. Hatta kantincisine varana kadar tüm personel ellerinden gelen tüm yardımları yaptılar. Ben böyle bir ortamda hastamı virüsten mi koruyacam yoksa tedavi için yollar mı arıyacam derken sağ olsunlar çok yardımcı oldular.
Eşim organ yetmezliğiden 14 haziranda vefat etti. Son 14 günü Gebze de yoğun bakımda geçirdi. Pandemiden dolayı görüş iznimiz yoktu. Ama sağ olsun hemşire ve sorumlu doktor her gün telefonla bilgi vererek bizi rahatlatıyor, eşim müsait olduğunda onunlada görüştürüyorlardı. Bir gün ne doktoruna nede hemşirelerine ulaşamadık. Büyük bir merak içinde kalınca abim hastaneye gitti ve uzun bir bekleyişten sonra sorumlu doktoru ile yüzyüze görüşebildi. Doktor bey abimden özür dilemiş. Ameliyatım vardı kusura bakmayın diyerek müsaade istemiş. İçeriye girip çıktığında eşimin doktor beyle konuşup iyi olduğunu söylediği video ile geri dönmüş. O video eşimden kalan son canlı hatıra. Onu izlerken kızlarım ile döktüğümüz sevinç gözyaşlarını asla unutamam.
Şimdi ben bu mektup vesilesi ile emeği geçen tüm sağlık personeline, çalışan görevli ve memurlara hepsine teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız. Zor şartlara rağmen bizlerin en zor zamanlarında verdiğiniz hizmetleri rabbim cennetinde ikramlar ile mükafatlandırsın inşaallah. O maskelerin kıyafetlerin altında doktüğünüz ter damlaları adedince ikramlar ile inşallah. Her zaman dualarımdasınız.
Selam ve dua ile
Nuray Özkan
Alıcı: Tüm Sağlık Çalışanları